9 Ağustos 2014 Cumartesi

ŞANLIURFA GEZİSİ - 2: BALIKLIGÖL

Şanlıurfa, yaygın olarak Peygamberler Şehri olarak adlandırılır. Boşuna da dile gelmemiştir bu adıyla...

Sabrıyla sınanan Hz. Eyyüb, Nemrut'un ateşine atılan Hz. İbrahim... Ve tabi ki Şanlıurfa'da yaşadığı rivayet edilen pek çok peygamberden dolayı bu isimle adlandırılmıştır.

Yolu Şanlıurfa'ya düşenlerin belkide ilk ziyaret edeceği yer burası olacaktır. Tarihi dokusuyla, dini özelliğiyle ve Urfa'da ağaçlık olup nefes alınabilecek ender yerlerden biri olduğu için.

Kısaca Balıklıgöl

İbrahim Peygamber, devrin zalim hükümdarı Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından bugünkü kalenin bulunduğu tepeden ateşe atılır. Bu sırada Allah tarafından ateşe "Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol"' emri verilir. Bu emir üzerine, ateş suya odunlar da balığa dönüşür. İbrahim bir gül bahçesinin içersine sağ olarak düşer. İbrahim'in düştüğü yer Halil-ür Rahman gölüdür. Rivayete göre Nemrut'un kızı Zeliha da İbrahim'e inandığından kendisini onun peşinden ateşe atar. Zeliha'nın düştüğü yerde de Aynzeliha Gölü oluşmuştur. Her iki göldeki balıklar halk tarafından kutsal kabul edilerek yenilmemekte ve korunmaktadır.*

Balıkların yenmesi inanışa göre yasaklanmıştır. Yiyecek olanların ise başına türlü belalar geleceği söylenegelmektedir.
Geçtiğimiz yıllardaki Urfa ziyaretlerimde balıklara yem atabilme imkanım olmuştu. Fakat son yıllarda turist sayısının da artışıyla birlikte balıklarda gözlenen "şişmanlama" sebebiyle yem atımı durdurulmuş. Şansınız olursa sakin dönemlerde izin veriliyor, belki bu döneme denk gelirsiniz.




 Şanlıurfa'nın sıcağında serinlemek için Balıklıgöl kenarındaki çay bahçesinde dinlenebilir, ya da kaleye çıkarken yol üzerinde bulunan Çift Mağara'nın serinliğinde dinlenebilirsiniz.,

Çift Mağara'da ise benim en sevdiğim Menengiç kahvesi oldu. Bildiğimiz Türk Kahvesine oranla içimi daha hafif olan bu kahvenin özelliği fıstık ailesinden gelen menengiç bitkisinin sütle hazırlanmış hali olması.

Henüz Ankara'da yapan bir yer göremedim ama tadı damağımda kaldı diyebilirim.

Balıklıgöl'e Gittiğinde Yapmadan Dönme

- Balıklara yem atmadan (yasaklı dönem değilse)

- İbadet merkezlerinde dua etmeden

- Göl kenarındaki çarşıdan yöresel alışveriş yapmadan

- Çift Mağaraya çıkmadan

- Menengiç kahvesi içmeden :)




* Wikipedia'dan alınmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder