Ankara Devlet Tiyatrosu’nun bu yıl en dikkat çekici oyunlarından biri: BEN ÖDÜYORUM
Hayatta aldatılan, tutunacak dallarının en biri kırılan biri ne yapar, diye sorulsaydı bana oyunu izlemeden önce aklıma oldukça sıradan şeyler gelirdi.
Herhalde diyebileceğimin en ağırı ‘’intikam’’ olurdu. Ama baş karakterimiz benden biraz farklı düşünüyor. O, kendisine bir aile satın alıyor. Ve her şey bundan sonra başlıyor. Bunun için de kendisine aile olacak birilerini aramaya başlıyor. Ama aldatılan karakterimiz o kadar iyi planlıyor ki her şeyi, aile üyesi olarak seçtiği aktrist, fahişe ve ressam tereddüte düşseler dahi evet demek zorunda kalıyorlar.
Eş olarak bir aktrist, kız çocuğu olarak bir sokak fahişesi, yakın dost olarak da parasız bir ressam seçiyor kendine.
Buraya kadar bile oldukça ilginç bir oyun. Sade dekoru, ışık tasarımı ise senaryonun ve oyunculukların önüne geçmeden, size keyifli bir 1,5 saat yaşatmaya yetiyor.
Ufak dans gösterisi ve şarkılar ise oyunun tamamlayıcısı olmuş.
Oyunda Olcay KAVUZLU’nun aile babası ve hayatta aldatılmış ve yenilmeye hazır bir karaktere bürünmesi oldukça başarılı.
Son olarak dikkatimi çeken bir şeyi paylaşmak istiyorum. Yıllardır Küçük Tiyatro’da oynanan oyunların hiçbirini dolu görmemiştim. Ben ödüyorum oyununun , oyuncularını ve ekibinin başarısı bu sanırım. Kimse oyundan kopmadan, tam dolulukla yerlerindeydi.
Finalini ben daha farklı düşünmüştüm ama finalde de sizi etkilemeyi başaran bir tiyatro eseri olmuş.
Hangi oyuna gitsem diye düşünüyorsanız ve hala Ben Ödüyorum’u izlemediyseniz keyifli bir oyun izlemek için daha fazla beklemeyin derim ;)
Fotoğraflar ADT sitesinden alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder