30 Ocak 2013 Çarşamba

AKÜN VE ŞİNASİ SAHNESİ SATILIYOR !!!

2012 yılı ortalarında yapılan “Devlet Tiyatrolarını Özelleştirilmesi” konusu yeni soğumuş, şimdilik bir gelişme yok diye sevinirken Ankaralıların ve sanatseverlerin hayatında önemli bir yere sahip olan Akün ve Şinasi sahnelerinin bulunduğu bina satışa çıkarılmış.

Mal sahibi olan inşaat firması (ki kendileri Türkiye’yi inşa ettiklerini söylüyorlar) ihale yoluyla satışını gerçekleştireceğini sitesinde ilan etmiş bulunmaktadır. Bu ihalenin gerçekleşmesi demek;

  • O çok sevdiğimiz, anılarımızın olduğu sanat mekânlarına bir daha gidemeyeceğiz demektir.

  • Güzel bir Pazar günü Zeynel’de yemek yiyip, oyun hakkında konuşup, oyunu bekleyen

  • oyuncularla aynı mekanda göz göze gelememek demektir.

  • Kızılay’dan başlayan, Tunus caddesi boyunca devam eden, tiyatroda mola veren ve oyun çıkışı Kuğulu Park’ta nefes alamamak demektir.

  • Tiyatro severlerin en rahat ulaşabildiği sahnelerin yok olması demektir.

  • Kısaca anıların, tarihin, sanatın yok olması demektir…

Satış gerçekleştiği takdirde, alan firmanın bu binayı aynı özelliğiyle korumayacağı, ilk fırsatta vinçlerini kapının önüne dizip, orayı moloz yığını haline getirip, çalışmalara başlayacağı; bir yıla kalmayacak bir sürede de otel, şirket, belki AVM (!) yapacağı ortadadır.

Önce AKM İstanbul mahkum edildi, sıra Şinasi ve Akün sahnelerine geldi. Kim bilir bir gün belki çanlar Küçük Tiyatro, Büyük Tiyatro için de çalacaktır!

 Özelleştirme çanları, köprü, otoyol, hastane, eğitim… vs. ile kalmadı, bazı çevrelerce gereksiz görülen sanata kadar uzandı. Belki de akıllarında hep bu vardı. Planın bir parçasıydı…

Bugün haberlerde açıklandı. Geçtiğimiz aylarda Kaz Dağları’nda çıkan yangını söndürmek için zehirli su ile söndürme çalışması yapmak zorunda kalmış birileri.O an o gerekmiş, olmuş, ne varmış bunda (!) Eminiz bu yaşananların orada kurulması planlanan maden ocaklarıyla, inşaatlarla bir ilişkisi yoktur!!!

Kendisine gazete diyen bir paçavra parçası ODTÜ’lü öğrencilerin dans gösterisini müstehcen buldu, “Edep yahu! “ ya kadar gitti.

İstanbul'un tarihi sinemaları elden çıkarıldı birer birer...

Tüm sorunlar çözüldü, refah içinde yüzer olduk, sıra dizilere kadar geldi…

Bu kadar iş(!) arasında sessiz sedasız inşaat makineleri de gelir, yıkar, yerine yenisini de diker. Bizler ona da alışırız. Tıpkı gözümüzün önünden Atatürk Orman Çiftliği’nin gidiyor olması gibi…

Karanlık günler yakındadır…Bekleyin…İyi Seyirler!



Not: Fotoğraf, gerçekedebiyat.com sitesinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder